KIRLANGIÇ AĞLARSA ÖLÜR
İçimde herkese ve her şeye dair bir öfke vardı, geçmiyordu. En çok da kendimeydi bu öfke. Yetişemiyordum, yetemiyordum hiçbir şeye. Neyi, neresinden tutsam hep elimde kalıyordu. Elle tutulur hiçbir şey başaramadım, hiçbir başarım yoktu. Herkesin olduğu gibi benim hayatım da hep sorunluydu. Sürekli bir savaş içerisindeydim. Kendimle, çevremdekilerle, en yakınlarımla (en çok da kan bağım olanlarla)… ve ben artık bu savaşa dayanamıyorum, katlanamıyorum ve kaldıramıyorum. Benim savaşım bitmek üzere. Bazı savaşlardan galip çıkabildim mi bilmiyorum ama çoğunda kendi içimde yenilen hep bendim. Dışarıya kazandım dedim, içeriye yenildim… çok az kaldı, hissediyorum ve aslında biliyorum. Eğer onu da başaramayacak olursam, ne kendimi affederim ne de bundan sonra tek kelime ederim. Küserim bu dünyaya. Ve biliyorum, vazgeçmem. O şey gerçekleşene kadar devam ederim. Şu an benim tutunabileceğim hiçbir dalım yok. Bunu insanlara söylediğimde en büyük dalın ben olduğumu söylüyorlar, kendime tutunm